Son olarak, eski Demokratik Parti (HDP) Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hapsedilmesi nedeniyle Türkiye’nin demokrasisi sorgulandı.

Bu nedenle Demirtaş’ın terörizm ve teröristleri bu parçadaki övgülerine dair bazı sözlerine odaklanmak istiyorum. Ama önce, yasadışı PKK’nın durumunu ve eylemlerini hatırlatmak istiyorum.

PKK, son 35 yılda hem siviller hem de güvenlik güçleri dahil 30.000 civarında insanı öldüren bir terör grubudur. ABD, AB, NATO ve Türkiye tarafından terör grubu olarak listelenmiştir.

PKK ile çatışmalarda çok sayıda güvenlik görevlisi hayatını kaybetti ve terör grubu tarafından düzenlenen saldırılarda binlerce vatandaş öldürüldü. Sıklıkla intihar saldırılarına başvurdular, bu sırada siviller otobüs durağında beklerken veya bir parkta oynarken öldü. Bunun üzerine Demirtaş’ın PKK ve hapsedilen lideri Abdullah Öcalan hakkındaki sözleri değerlendirilmelidir.

Örneğin, Mayıs 2015’te katıldığı televizyonda Demirtaş, “Halkların Demokratik Partisi, Abdullah Öcalan’ın bir projesi” dedi.

Ayrıca, 28 Mayıs 2015’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, “Buna alışmak daha iyi olur, çünkü Lider Apo (Öcalan) heykelini kuracağız” dedi.

Başka bir konuşmada, Aralık 2015’te Washington’da bir düşünce kuruluşunun misafiri olarak teslim etti: “Biz HDP olarak PKK’yı terörist bir örgüt olarak görmüyoruz. PKK’yı silahlı bir halk hareketi olarak tanımlarız.”

2013 yılında Demirtaş ve bir grup HDP milletvekili, Irak’ın Kandil Dağı’nda PKK’nın genel merkezini ziyaret etti. PKK’nın televizyon kanalına verdiği röportajda Demirtaş, “Kandil bir savaş merkezi değil, barış merkezi” dedi.

Bunlar Demirtaş’a yönelik iddiaların sadece bazı örnekleri. ABD’de herhangi bir politikacının Usame bin Ladin’i ya da Demirtaş gibi diğer herhangi bir terörist grubu yüceltmeye çalışıp çalışmadığını kendinize sorun, nasıl olur? Ya da, İspanya’nın ayrılığından duyulan korkunun, politikacıları kesinlikle terörizme karşı hapsedilmekten kurtaramadığı ve AB’nin bu durumu kabul etmediği göz önüne alındığında, Avrupa’daki Demirtaş gibi açıklamalarda bulunan bir politikacının geleceğini hayal etmek zor değil.

Son bir anımsatıcı da aynı zamanda bazı yorumcuların Demirtaş’ın hapiste olduğunu ima ettiği için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini tehdit olarak gördüğü anlaşılıyor: HDP tarafından cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday gösterilmeden çok önce hapsedildi. Kariyerinde alabileceği en yüksek oy oranı, Erdoğan’ın bir politikacı olarak en kötü puanından üç kat daha az.

Önceki İçerikTürkiye’nin seçimleri ve yabancılar seçimi
Sonraki İçerikİtalya Carlo Cottarelli hakkında dikkatli olmalı