Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki 24 Haziran seçimlerinde büyük bir meydan okuma ile karşı karşıya.

Başkan ve onun Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), yalnızca her türlü farklı ideolojiyi temsil eden bir muhalefet ittifakıyla yüzleşmekle kalmayıp, aynı zamanda, onu terk etmenin bir miktar hissesi olan bazı Batılı güçlerin başlattığı kitlesel propaganda kampanyasının üstesinden gelmek zorunda. ofis.

İlginç olan şey, bu muhalefet gruplarının bir kısmının ya yabancı güçler tarafından koçluğa bağlanması ya da 15 Temmuz 2016’da Türkiye’ye başarısız kanlı bir darbe düzenleyen Gülenci Terör Grubuna (FETÖ) bağlanması.

Muhalefetin Ulus İttifakı, solcu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yönetiliyor. Parti, FETÖ ile benzer hatlarda konuşur. Cumhurbaşkanlığı adayı Muharrem İnce, Erdoğan ve AK Parti’ye yönelik yayma kampanyası kapsamında yalanlar üretiyor. Aslında, o ve partinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kampanyalarını halka sunulacak projelere değil, yıpratma savaşına dönüşen bir karalama kampanyasına dayandırıyorlar. Aslında, İnce, yeni sistemde cumhurbaşkanının yetkileri üzerinde tamamen uzak görünüyor ve baş yöneticinin yetkilerinin ötesinde vaatler veriyor.

Muhalefet ittifakının küçük ortağı Meral Akşener ve muhafazakâr İyi Partisi’nin (İP) FETÖ tarafından desteklendiğinden şüpheleniliyor. Aslında 2016 darbe girişimi öncesinde FETÖ, Akşener’in muhafazakâr Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) başkanlığına yardım etmek için her şeyi yaptı. Grup, Akşener’in MHP’yi yasal yollarla gasp etmesine yardım etmek için savcılarını ve hakimlerini kullanmış ve neredeyse başarılı olmuşlardır. Akşener başarısız olduğu ve MHP’den atıldığı zaman, kendisi ve arkadaşları, sadece FETÖ’nün değil, bazı Batı ülkelerinin de desteğini alan İP’yi kurdular. Akşener başkanlık için de sürerken, partisi parlamento seçimleri için ittifak halinde. Geçmişte Akşener, güçlü bir Kürt karşıtı duruş sergiledi, ancak şimdi Kürtlerin sadece bazı oylarını kazanmaları için hayranlık duyduğunu iddia ediyor.

Hepsinin Erdoğan ve AK Parti için derin bir nefreti var. Bu onların ittifakının yapıştırıcısı gibi görünüyor.

Erdoğan bu senaryonun ortasına saçıyor. Tüm bu partilere ve başkan adaylarına karşı mücadele etmek ve kendi kampanyalarını aynı zamanda kendi öncelikleriyle yürütmek zorunda. Hakaret, iddia ve aldatmacalarla uğraşmak zorunda.

Erdoğan ayrıca, bu kişilere koçluk yapan Batılı güçlere ve ABD ve Almanya’daki muhalif partilere, özellikle de CHP ve İP’ye destek sağlayan muazzam FETÖ ağına karşı mücadele etmek zorunda. Bu yüzden Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için favori iken, karşılaştığı zorluklar oldukça zor.

Önceki İçerikİtalya Carlo Cottarelli hakkında dikkatli olmalı
Sonraki İçerikPopülizmin en tehlikeli türü: Suriyeli mültecileri hedeflemek